29 Haziran 2016 Çarşamba

Doğum günü...

    Korkulu rüyamdı doğum günü..ilk doğduğu günü hatırlamak istediğimi hic sanmıyorum hala.. zaten kulaklarımda çınlıyor söylenenler🎆 

    Geçen gun Defne nin doğum günüydü, bu gün de Can 'ın... annelerinin ici buruktu biliyorum ama bugün doğdular, ve herkesten çok kutlanmayı hakediyorlar bence...  Defne... down yanı sıra west sendromu varmış... annesi allahtan farketmiş de tedavi olmuş west için.. ama ne ilaçlar ne kortizonlar kullanmış... eski fotolarına bakıyoruz da, şimdi ilaçların etkisi geçince nasıl rahatlamış minik kuş... 

    Can... minicik bedeni kocaman kalp ameliyatı atlatmış... günlerce yoğun bakım... anne her dk ne olacak korkusu..." görmeye girme ,yaşamaz " demişler... çocuğa bağlanmasınmış... ulan 9 ay göbeğinden bağlıydı be...  velhasıl can gücünü gösterdi ve bugün 1 yaşında 🎆🎊🎉🎈🎇🎀🎁🎂

    Herkesten çok kutlama haketti ikisi de... havai fişek patlatmak lazım, ki ben inci de patlatsam mı diye düşünmüyor değilim 😏 

    Evet iyi zamanlar geçirmedik , kötü günlerimiz de oldu... ilk gün aklımdan şu cümle geçti " hayatım değişti" ... sonra zaman geçti ve duruma alıştık... aslında duruma alışmak değil, şoku atlattık , ve inci bize güldü... hep söylüyorum, herşey o gülünce berraklaştı... önümü göremiyor olabilirim ama bu günümü görüyorum.... ve onu yaşıyorum...

    Bugün Tülay (can ın annesi) ile konuşurken bi yerde okuduğum yazıyı söyledim...

     " hayatım alt üst oldu diye üzülme... belki altı üstünden daha güzeldir..." 

     Belki bizimki de öyledir... bazı okuyucular kızacak ama yine de yazı cam... teog,ygs,lys,kpss derdimiz madem ki yok, sloganım belli , vur patlasın çal oynasın 😁 

    Kızmayın , sizin çocuklar bu saydıklarımdan başarılı olmak zorunda bu ülkede, ama ben de çocuğumun pozitif taraflarını görmek ve söylemek zorundayım 😉 

    Hayatımın altı , üstünden gerçekten daha güzel bugün 😍 

17 Haziran 2016 Cuma

+1 down 8.ay..

   İnci dün 8. ayını doldurdu... ne çabuk geçti be.. daha dün tek kolumun üzerine yatırabildiğim çocuğu şimdi kucağıma sığdıramıyorum... 8 ayda ne mi oldu?

   inci 3.5 aylıkken çıngırak sallamayı öğrendi..ondan sonra başladı ümitlerimiz atmaya... 4 aylıktı bigün pat diye dönüverdi.. daha başlamamıştık fizyoterapiye... sonra herşey yavaş yavaş ilerlemeye başladı.. şimdi nerdeyiz bilmiyorum,bilmek de istemiyorum... normal çocuk olsaydı neler yapabilecekti merak etmiyorum.. hiç açıp da 8 aylık bir bebek ne yapabilir diye okumadım.. ben sadece "sıradaki? " diyorum... neyi tamamlarsak ne gelir, bildiğim bu kadar... şimdi inci el sallamaya çalışıyor, sadece kolunu kaldırıyor bizim elimize uzanır gibi... sırada elini sağa sola sallaması var, bir tek bunu biliyor ve onu bekliyorum.. 
  
    fizyoterapi demişken, inci sanırım artık oturma işini çözmek üzere...üzere diyorum, çünkü hala kendini geri atabiliyor otururken.. o göbüş yok mu göbüş, bi kuvvetlense ordaki kaslar, yıkılmayacak benim boncuğum...az kaldı, o da olacak...

    başka ne mi yapıyor, büyüyor, gülüyor, oynuyor.. oyuncakları birbirine çarpıştırmaya çalışıyor, bazen kendine vuruyor bazen eline vuruyor... bazen de hiçbirini yapmak istemiyor ağlıyor..

    kankisi var defne, dün ilk kez kendi isteği ile ona sarıldı mesela... bu sizin için yine minik, bizim için koooocaman bir adım..sevgi yumağım benim.. sık sık da hasta oluyor, koşuyoruz doktora geçiyor.. şurupları şırınga ile verdiğim için ,şırınga görünce suratını ekşitiyor, hatta bazen ağlıyor.. kuymak çok seviyor, yumurta haşlanmışsa yemiyor, omlet yaparsam bayılıyor...

    parka çıkıyor, salıncakta sallanıyor, çimlerde oturuyor.. okula gitmeye devam ediyor, okuldakiler onu çok seviyor, o sürekli Buket öğretmenine kahkahalar atıyor:) 

   artık arabada ağlamıyor, uykusu gelince eeeeee diye ses çıkarmaya başlayınca şarkısını açıyoruz uyuyor.. ömrünün bi kısmı sanırım hep arabada geçiyor... ya eğitimdeyiz, ya doktorda çünkü :) 

   Özge öğretmenini dinliyor, ellerini tutmayı çok seviyor, hele yüzük varsa bırakmıyor :) Esra öğretmenine alıştı, Esra öğretmeni şuan kızıma karne hazırlıyor:) Mehmet öğretmenine ara sıra çirkefleşiyor ama görünce yine gülüyor:)

    özet mi oldu çok uzun mu yazdım bilmiyorum... dün parkta bi kadın geldi, "her yaptığını yaz ben içtiği sütün miktarını bile yazıyordum, mesela 7 aylıkken anne dedi"  dedi... çüş demek istedim, diyemedim... İnci bana anne demiyor, ama çok güzel diş kaşıyor çenemle :) inci bana çok güzel gülüyor... çok güzel kahkaha atıyor... çok güzel kollarını uzatıyor, on numara ellerimi tutuyor... biliyorum beni seviyor, e bu da şimdilik yetiyor... anne demediği için üzülmekle vakit kaybedersem bunlara nasıl sevinirim?

   

8 Haziran 2016 Çarşamba

+1 down çabanın ödülü...

    Bugün sana yazmak istiyorum minik boncuğum 😍
8 aylık olmana günler kala (8gün) , mehmet hocan (fizyoterapist) dedi ki  " inci daha iyi oturuyor... " dünyanın en güzel cümlelerinden biri... inci ile başlayan, yapıyor, hallediyor, sallıyor, oynuyor, gülüyor gibi senin yaptığını anlatan yüklemlerle biten her cümle, dünyanın en güzel cümlesi benim için... ara sıra kendini geri firlatiyorsun ama olsun 😀 o da düzelecek yakında , çalışmaya devam kuzucuk...

    Bugün bir de fizik sırasında eline seni oyalamak için verdiğim oyuncakları birden bire çılgınlar gibi Sallamaya başladın... hemen kayda girdim tabi... güzel bisey yakalarım diye zaten neredeyse s.carken bile videonu cekiyorum bu ara 🙈 

    Ve yakaladım... ikisini sen birbirinden bagimsiz sallarken mehmet hocan seni hafiften çarpıştırmaya  teşvik edince, sen de aynaya baka baka çarpıstırdın💪 
Sonunda eline vurup ağladın ama olsun, günlerdir elimizde iki oyuncak senin karşında carptirip durduk.. Bugün meyvelerini toplamayalım mi ? O kadar kaza da oluversin artık 😊

    Bu kez ağlayamadım , çok kalabalıktı be kuşum 😊 ama şunu biliyorum ki sevinen sadece ben değilim.. ayrıca tek uğraşan da ben değilim... Bugün sadece fizyoterapi yapması gereken mehmet hoca, seninle oyuncak çarpıştırıyorsa, sen birşe yi başardığında özge öğretmenin kendi kızı yapmış gibi heyecanlanıyorsa, esra öğretmenin kendi haftalardır uğraşmasına rağmen bütün marifetlerini ona göstermediğine kızmak yerine yaptığın için seviniyorsa, bu hepimizin başarısı kızım... en büyük pay uygulayıcı olarak senin ama bizdeki mutluluk tarifsiz ...

    Ramazan ayındayız.. biliyorum ki Allah ın dua kapıları açık.. içimden geçenleri de biliyor... sağlıklısın... çok şükür... çok sık hastalanıyorsun şimdi olduğu gibi ama o kadar sorum etmiyorum... 46 kromozomun olsa da amazon gibi yaşamayacaktın, mutlaka hasta olacaktın zaten... O yüzden varsın 2 şurupluk hastalığın olsun 💜 gönlüm hiç olmamandan yana ama buna şükür.. Allah seni bana bağışlasın,sen hep yanımda ol... geçen akşam ilaçlarını içerken dilin geri kaçtı, nefessiz kaldın, morarmaya başladın, derken baban dilini çekince düzeldin... işte o an, " down diye mi üzüldüm, kollarımda ölse naparım?" Diye geçti hep aklımdan... O korku yetti bana... günlerdir etkisi devam ediyor...

     Sen hep yanımda ol boncuğum👼

2 Haziran 2016 Perşembe

+1 down ....

    İnci kuş uyudu... uyutmaya çalışırken ağlarsa kaldırıp mama verin, mama verince yemiyor ve ağlıyorsa önce uyutun, sonra uyurken mama verin 😊
  
    İsmini ifşa etmeyeceğim ama durumu yazmak gerek... geçen gün bi arkadaşım tam 41. Haftasının son günü doğum yaptı... ve aramıza Barış katıldı... hoşgeldin minnoş, bizi çok beklettin ama iyi ki geldin , inci kuşumun arkadaşı oldun 😍 

    O gün inci ile birlikte hastaneye gitmeden önce arkadasimla telefonda konuştuk... " nasıl cesaret ediyorsun yeni doğan bir bebeği görmeye gitmeye" dedi... bilmem dedim... ediyorum işte... sonra gidince ne hissettiğimi düşündüm.. bu ilk değildi ki... kuzenimiz alp bizden 11 gün sonra doğduğunda daha raporumuz gelmemişti ama ağlayarak geciriyordum günleri... sonra ömer katildi aramıza... ona gittiğimde inci 3 aylık ve durum gayet netti... hatta omeri gidip evde de gördüm... kucağıma aldım ve ağladım... Çok garip bi duygu... sağlıklı, 46 kromozomlu bir bebek ... farkı neydi inci den? Bakınca hic fark yok... koklayınca da..bebek kokusu... ama garip işte... 

    Sonra inci ile birlikte Barış i görmeye gittik... minnak... dışarıdan geldiğim için kucağıma almadim henüz... ama eve gittiğimizde tabi ki bi kucağa alınacak, yüzüne bakılacak, kime benzediği konuşulacak, anne ile baba arasında secim yapılacak... o da misss gibi bebek kokacak... o da aslında inci gibi bakacak... ağlayacak... gaz çıkaracak...

    Burdan cevap veriyorum sana canım arkadaşım... gidiyorum gitmesine ama, içimde kocaman bi ağlama isteği ile... kocaman bir düğüm oturuyor boğazıma... ağlamakla ağlamamak arasında kalıp seviyorum bebisleri... icimde kocamaaan bir burukluk... kimse yanlış anlamasin, sağlıklı doğan cocuklara değil garezimiz... bizimkilere hic değil... ama anlatamam dostum hissettigimi, kelimelere dökemem... 

    Barış arkadaşımızın tatlı annesinin dediği gibi... "anneliği baslarda yaşayamadın süreyya, daha yeni yeni seni anne gibi uguru baba gibi görüyoruz biz, değiştiniz, toparlandiniz, hic kolay değildi yaşadıklarıniz ve doğruyu söylemek gerekirse bundan sonrası da çok kolay geçmeyecek biliyoruz" dedi... sen anladın be sevcan... Barışı kucağıma alınca ağlarsam kızma bana... herşeyden çok onun sağlıklı doğmasını istedik 41 hafta boyunca... İnci için de sadece hayat kolaylassin istiyorum işte.. hepsi bu 😢