26 Nisan 2016 Salı

+1 down cevap şekli...

    kapanan her kapımın ardından yenisi açılır genelde.. allah'ın bana cevap tarzı bu :)
  
    Bazılarını burada dile getiremeyeceğim tabi ki, isim ifşa olunca saldırı da çok oluyor.. malumunuz bende yazacak malzeme çok da, vay o kırılmasın, vay bu rezil olmasın derdi çok işte.. yoksa bana kalsa çok fena şeyler var parmak uçlarımda :)

    bu yazamadıklarım sayesinde kinim artıyor ama asıl gücüm artıyor onu farkettim. akrabalardan gireyim önce.. ulan hiç destek olmadınız be... senelerdir mi kuyu kazar insan.. hadi siz düşünün şimdi,  sizden daha güzel dertlerim var :) öteki taraftaki hesabımızda sanırım +1 öndeyim meleğimle :)  sizin kapınız kapanıyor, dostlarımın kapısı açılıyor. sayenizde arkadaşın daha kıymetli olduğunu öğrendim Allah razı olsun :)

    şimdi arkadaş da, her arkadaşı da katmamak lazım... çocuğum down diye ziyarete bile gelmeyen arkadaşlar olduğu gibi, yaratık doğurduğumu düşünüp İnci tanemi merak edenler de yok değil.. korkmayın kız, tıpkı sizin gibi eli kolu bile var, valla... inanmazsın bir de güzel gülüyor ki sıpa, sanırsın anlıyor bizi... aaa canım hemen sevinmeyin, zeka geriliği dediğiniz şey anlamanın sıfıra düşmesi değil, bak adı üstünde, geri kalması! evet geriden gelecek ama siz yorulmayın, ben sizi mutlaka sollatırım bu hırsla ...

    akraba kapısı kapanınca Ayten teyze kapısı açıldı bizde.. baktık ki Ayten teyze cebinde 500 akraba gücüyle bakıyor bize... ( annecim seni tenzih ederim, senin babacığın olmasa koşarsın bilirim..) sonra bir de şans kapım kapandı kız benim.. insan lotoda 3 bile tutturamaz mı ? bende yok işte o... ben hep tırnaklarımla geliyorum bi yerlere.. 5 kuruş bile geçtiyse elimden, işte o hep emek...babama burdan bir selam çakıyorum, Hakkari'ye göndermiycem diye diretse de , sonunda inadını kırıp yolladığı için teşekkürü bir borç bilirim..

    Hakkari de kapanan insanlık kapılarımı açtı be.. hiçbirşeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını, bizim önyargılarımızın altında kalan insanlıklarını tanıdım... Yeliz, okuyorsun biliyorum, seni asla unutmayacağım.. sırf yüreğini açıp da beni sevdiğin için.. sahi, bi saç boyası mıydı bizi arkadaş yapan ?

    en son kapanan kapım UMUT kapılarımdı.... ne kadar yoğun bakım koridorlarında dua ettimse, ne kadar boncuğumun, İremimin ordan çıkacağını umut ettimse de olmadı :( yüzüme çat diye "kalp masajı yapılıyor ama UMUT yok" diyen doktor, son kapımı da kapattı... duaya olan inancımı, umut etmeyi, beklemeyi sildi götürdü benden.. 

    sonra ne mi oldu? İnci doğdu... hiç sesli dile getirmediğim bir şeyi anlatacağım bugün.. İrem vefat ettiğinde, o ağlama krizlerimde hep " Allahım İrem'i bana geri yolla" dedim... ve ben İrem'in annesinin karnına düştüğü gün hamile olduğumu öğrendim.. o gün dedim ki, benim kızım olacak... kız olduğunu öğrendiğimde , umut kapım geri açıldı sanki... İrem geri geliyor dedim... ve beklenen doğum tarihi, 29 ekim.. irem'inkinden 10 gün sonra... 19 unda doğacak diye korktum.. kendi umut ettiğim şeyden korktum... 16sında doğdu inci... sezeryan olmasaydı 19unda mı gelirdi hala bilmiyorum, bilmekten de korkuyorum.. çünkü duamın devamında "isterse bana ömrünün sonuna kadar hala desin bu çocuk, yeter ki ben İrem in geri geldiğini bileyim,annesine vereyim onu..." korkunç di mi... kokrmayın lan, İnci daha bababababa diye bile hecelemiyor... ama Allah bana cevabını verdi yine...

    İrem melek oldu gitti... ama Allah bana yine bir melek yolladı... aldığı meleğin yerine, yeni bir melek gönderdi...

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder