31 Ocak 2016 Pazar

+1 down annesi

nerde kalmıştık? ben eski doktoruma gittim ve onun önerisi ile dışarıdan geçen bir perinatoloğa ayrıntılı ultrasona girdim. ultrasonu çeken uzman. kalbinde bir parlaklık olduğunu( tıbbi terimi ekojen kardiya focus gibi bişeydi) , bu parlaklığın genetik bir rahatsızlığa sebep olabileceğini söyledi. hemen telaşlandım tabi. benim için genetik sıkıntı demek, kistik fibrozis demekti o güne kadar. çünkü abimin minik kızı , boncuğumuz,iremim, genetik bir rahatsızlık olan kistik fibrozis yüzünden 2014 yılında vefat etmiş, biz bu olayın üzerine genetik test yaptırmış ev 1 yıl bu testin sonucunu beklemiştik. bizde neyse ki bu genetik sıkıntı çıkmamış ve biz de bebek sahibi olma kararı almıştık. fakat o da nesi? şimdi bu adam geçmiş karşıma genetik bir sıkıntı olabilir diyordu! elimize raporu alıp hemen doktora koştuk, içeri girmeden kağıdı bir okuduk ki, dünyam döndü sanki, "tespit edilen ekojen kardiya focus down sendromu riskini invaziv girişim gerektirmeyecek boyutta artırmıştır" bu da ne ola ki? 
 neyse elimizde kağıt, girdik doktorun yanına, adama tabi bunun için amniyosentez yaptırmamıza gerek var sa hemen yaptırabileceğimizi söyledik. adamın açıklaması ile de kuşlar gibi hafif çıktık ordan. doktor dedi ki, " bu durum her 10 bebekten 3 ünde görülebilen bir durum ve sonradan da geçiyor, hiç merak etmeyin süreyya hanım, bebeğiniz gayet sağlıklı" ohhh çok şükürlerle evimize geldik ve düştüğüm zaman gittiğim doktora sayıp sövmeye devam ettim beni boş yere korkuttuğu için. sapasağlam bir kızım olacakti en nihayetinde. 
  bugüne kadar hep test yaptırdık sırf sağlıklı olup olmadığını öğrenebilmekiçin. çok zor iş azizim çocuk beklemek.. taşımak demiyorum bak, onu beklemek meğer ne zormuş. eli kolu var mı, sağlıklı mı, down mu değil mi? bir de ben down olsa kesin aldırıcam, yeğenimin durumundan canımız öyle yanmış ki, asla sıkıntılı bir çocuk doğurup, ölmesini bile bile bekleyemem... bilmeyenler için kısaca açıklayayı, down sendromlu çocuklar genellikle kalp rahatsızlığı ile doğar, muhtemelen defalarca kalp ameliyatı olmak zorunda kalırlar,böbrek, sindirim, boşaltım gibi çeşitli sıkıntılarla boğuşmanın yanı sıra, tüm akranlarından geri bir gelişim gösterdikleri gibi, kasları gevşek olduğu için yutma zorluğu,emme zorluğu yaşarlar. ayrıca yine kas sıkıntısı yüzünden geç yürür, geç konuşurlar. bunlar özeti tabii. her çocukta aynı sıkıntı görünmeyebilir, her sıkıntı da tek bir çocukta mutlaka vardır demek yanlış olur. sıkıntıyı doğuransa minnacık bişey, herkeste 46 tane olan kromozomlar, bu yavrucaklarda + 1 tane fazla, yani 47 tanedir. sebebi bilinmez, anneden veya babadan geçip geçmediğini bilmek mümkün değildir, bir yerde okumuş hafızama kazımıştım, doğanın tatsız şakası...
  velhasıl benim hemileliğimin haftaları geçti geçti ve geçti... geldik 38. haftaya.. o hafta çatı muayenesi yapılacak ve doğumun şekline karar verilecekti. normal doğumdan korkan her kadın gibi yüreğim ağzımda gittik doktora. o da nesi? doktor yok demezler mi? ben akşama sabaha her an doğurmak üzereyken doktor yok da ne demek? aldı mı beni bi korku,ya şimdi doğurursam :) neyse başka bir doktora yönlendirildik ve gerekli muayeneden sonra sezeryana karar verildi.doktor yarın gel alalım dedi..
 ağlaya ağlaya geldim eve, o nasıl bi korku, ne garip bir duygudur. 9 aydır karnımda taşıdığım varlık , yarın kucağımda olacaktı. tabi ki bütün gece uyuyamadım. sabah kadar zaten kızımın tekmelerinden tutmayan uyku,bu gece heyecan yüzünden gelmek bilmiyordu. sabah oldu ve hastaneye vardık.. saat 12:30 sularında artık ameliyathanedeydim.. bir de ben o güna kadar " asla belden iğne olmam ben,felç kalırım mazallah, ben komple narkoz istiyorum " diye atıp tutuyorum.. allahım büyük konuşmalarım ne kadar da çokmuş, bir yenisini daha ekleyerek kendimi belden iğne olmuş bir şekilde ameliyathanede buldum.. 13:06 da yanıma pespembe bir bebek getirdiler,yavrum benim, "inci su'm" hoşgeldin hayatıma, hayatımın incisi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder