1 Mayıs 2016 Pazar

+1 down iki gözüm...

  ilk göz ağrıma ...

    özledim.. çok... bi doktor annene şöyle tanımlamıştı yokluğunu... 

    "kolunu kessem, ilk önce çok acır...sonra zamanla acın hafifler ve bigün geçer... sonra hep kolunun eksikliğini hissedersin!"

    çok acıdı , hafifledi ama geçmedi... ve geçmeden eksikliğini hissediyorum İrem'im... bu sabah yine kahvaltı sofrasının gündemi sendin.. senin bigün bi iğne vurdurma maceran vardı.. hastanede iğneni vurdurmuştuk ve ben senin üstünü başını toplarken sen omzumun üstünden uzanıp hemşireye okkalı bi tokat atmıştın :) " sen ne biçim iğne vuruyon be!" diyerek.. kadıncağız neye uğradığını şaşırmıştı.. hastaneden çıkarken en son " benim babam tapas, seni söyliyim de kessin" diye tehditler savuruyordun :)  ( tapas=kasap)

    bunu anlattım, güldük kahkahalarla önce, sonra ağladık .. her halin gözümüzün önünde, zihnimin her köşesinde... inci 'den başka kardeş istememiştin... inci sana yetişemedi boncuğum :( ama biliyorum ki siz iki melek orda buluşacaksınız bir gün mutlaka... evimiz hep sizin gibi meleklerle doldu.. zor mu ?evet bir meleğe göz kulak olmak, ona sahip çıkmak zor be halacım.. anneciğin seni kucağında taşıdı hep okula sen yorulma diye.. ben de inci'yi taşıyorum şimdi iyi olsun diye.. ne kadar yapabilirim bilmiyorum ama kendine yetsin diye...

    sen bi taneydin.... ben de bi tane bebiş alacaktım,siz birbirimizin kardeşi olup büyüyecektiniz.. belki bazen kıskanacaktın ama çok sevecektin biliyorum.. o da seni kıskanacaktı, çünkü sen benim boncuğum, ilk göz ağrımsın...

    ikiniz iki gözüm olacaktınız.. sen sağ, o sol... sağ gözüm kör oldu İrem :(  seninle geçirdiğim her dakikayı özlüyorum halacım... hava(=hala) demeni, beni camda beklemeni, geleceğimi sana söylediğimde herkesten sır gibi saklamanı, telefondan bile beni sevdiğini hissettiren sesini, o incecik kollarınla boynuma sarılmanı, saçlarını illaki toplamadan salık bırakmanı, gülüşünü, ağlayışını, pijamalarla çok mutlu oluşunu...

    doğduğunda bilemedik kuzum,bir gün kendi oksijenini ölçecek kadar bu hastalıkla boğuşacağını bilemedik.. hastalığın kazanacağını bilemedik :( konduramadık, söylemek istemedik...  

    sen yoğun bakıma girdiğinde sana yetişemediğim için özür dilerim :( seni son kez uyanık görüp, öpüp koklayamadığım için özür dilerim :( inci de miss gibi ama sen gibi değil kuzum :( 

    iki gözümsünüz... iki meleğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder