9 Şubat 2016 Salı

+1 down herşeyin fazlası!

   dışarda yemek yeriz, eğer iki menü bir aradaysa gider ondan alırız, bir ürünün hediyesi varsa asla kaçırmayız di mi? bir alana bir bedavaysa, wuhuuuuuu,kapar geliriz.. bi kahve söyleriz, yanında fazladan verilen bi çikolata bizi mutlu eder.. herşeyin fazlasını seviyorsunuz da, kromozomun fazlasını neden sevmiyorsunuz?

    sosyal medyada bi kız var, yurtdışında, ismi madeline...down sendromlu.. birgün annesine "mum,I,model" diyor.. annesi de hevesini kırmamak için kilolu olduğunu,bu kiloları verirse olabileceğini söylüyor. kız sırf model olmak için,spora başlıyor ve şuanda dünya çapında onu defilesine çıkarmak isteyen insanların defilelerinde boy gösteriyor... onlar için kromozomun değil,duyarlılığın, mutlu etmenin, hayalleri gerçekleştirmenin önemi var çünkü... 

   neden anlattım? bu kızı takip edince, bizim ülkede hiç bunun gibi bir örnek olmadığını farkettim. neden yok? acaba biz anneler zaten eğitimi ile uğraşırken bununla da uğraşmak mı istemedik,ajanslara kayıt yaptıran mı yok,çocuklarımız mı yeteneksiz?  cevabı için bi ajansa mail attım, bizim cimcimeden bahsettim... yurtdışında bu konuda daha duyarlı olunduğundan, bizde hiç örneği olmadığından bahsettim.. hemen cevap geldi. "ama bunun ajanslarla ilgisi yok ki :( " demişler.. anneler başvurmuyor herhalde,dedim.. " yok yok annelerden bir sürü başvuru var, ama müşterilerin tercihi bu yönde değil" dedi.. "ÜLKEMİZİN MÜŞTERİLERİ 47 KROMOZOM SEVMİYOR DEMEK Kİ" dedim.. cevap sadece  " :)"

   46 kromozomlu müşterilere sesleniyorum, ben çocuğumu eğitip, sosyalleştirip engelini en alt seviyeye çekerim.. peki siz yüreğinizdeki engeli nasıl kaldıracaksınız? benim çocuğum kadar sevebilecek misiniz insanları?  benim çocuğum gibi karşılıksız sevebilecek misiniz dünyayı ?



1 yorum: