malum doğum izni göz açıp kapayana kadar biten bir zaman dilimi. benim ki de sonlandı tabii. ben de inci'nin çocuk doktoruna durumu anlatıp, bir süre heyet raporu alıp alamayacağımı danıştım. bakacak tatlı ayten teyzemiz var, sadece inci nin rapor işi bitsin ve rehabilitasyon olayının günleri kesinleşsin diye biraz daha zamana ihtiyacım var, daha sonra belirlenen güne göre ders programı rica edeceğim okulumdan( bir lisede matematik öğretmeniyim) . o nedenle doktora rica ettik ve o da sağolsun ayaralayacağını söyledi. iznin bitince gel görüşelim deyince geçen gün gittim kendisine. fakat anlamadığım bir tavırla karşıladı beni. suratı asık filan.. neyse, konuşmaya başladı, " ben size rapor için söz verdim ama sizden sonra bir gelişme oldu,savcılıktan kağıt geldi, biz size durumu bildirmediğimiz için şikayetçi olmuşsunuz " dedi. adama o kadar dil döktüm ikna edemedim onu şikayet etmediğimizi. tok açın halinden anlamaz tabii. sıkıntı da şu, çocuk doktorumuz heyet raporu için sağolsun 3 tane doktor ile görüşüp imza talep etmiş, onlar da atarız demişler, gel gör ki bi tanesi bizim olaylı şikayetettiğimiz doktor. iyi de anam, sen bilmiyor musun bizim bu doktordan muzdarip olduğumuzu. neyse kendine dokunan kısmını da şöyle açıkladık, durumu tespit eden o olduğu için mecburen ifadesine başvurulacak. alt tarafı bir kez gelip ifade vereceksiniz dedim yani. bu nedir arkadaş. insanlara yardımcı olmak bu kadar zor mu ya? geleceksin, ben bu durumu doğumda tespit ettim,test yaptırdım diyeceksin. gerisi ile zaten ben uğraşıcam. adam bildiğin tavır yaptı. "raporu vereceğiz tabi,sizin doktor buna rağmen imzalamayı kabul etti" diyor bana, hani kalkıp istemiyorum arkadaş raporunuzu filan diye bağırasım geldi amatabii sadece " kimse imzalamak zorunda değil, ben başımın çaresine bakarım" diyebildim. neyse adam yine de sağolsun raporu imzalattı ve verdi ama içime dert oldu benim. eve geldim ve on numara bir mesaj yazdım ona.. bir sonraki blogda da bu mesajla buluşuruz. inci ile oyun vaktiiiiiii:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder